Sen "içerde", ben "dışarda"
Kontexte ilk kez bir köşe yazısını Türkçe yayınladığımız için sevinçliyiz. Yazarımız İstanbullu bir gazeteci ve kaçışı ile dilini de kaybetmiş oldu. Kontexte yayınlanan, arkadaşı ve yazar Aslı Erdoğan' a yazdığı bu mektuplarla gurbetteki sesini sizlere ulaştırabilecek. Bugün ilk kez.
Tam 5 ay önceydi. Sokaklarımızı aynı gün, aynı saatlerde iki taraftan da kapattılar, giriş çıkışı yasakladılar, evlerimizin etrafını çevirdiler. Çok kalabalıktılar. Yüzlerinde kar maskeleri, üzerlerinde çelik yelekleri vardı.
Sonra zilimizi çaldılar. Uzun ve gürültülü bir biçimde.
Sen kapıyı açtığında birisi otomatik silahı göğsüne dayamış ve "kımıldama, teslim ol" demiş. Senin ellerin havadaymış.
Onlar yedi saat boyunca evini, en özel eşyalarını hoyratlıkla ararken, çok sevdiğin kitaplarını hırpalayarak karıştırırken neler yaşadın kim bilir?
O gün Özgür Gündem gazetesinin yayımı durdurulmuş, gazete yasaklanmış, gazete binası yine kalabalık bir polis grubuyla basılmış, gazeteci arkadaşlarımız göz altına alınmıştı.
Haberi alınca dayanışma amacıyla gazete binasının önüne gitmek için evden çıkmıştım. Zaten bir daha da evime gidemedim.
Beni evde bulamayınca komşum ondaki yedek anahtarımı vermek istemiş, kabul etmemişler. Ağır bir aletle, kulakları sağır eden bir gürültüyle, çelik kapıyı delik deşik etmişler. Sonradan resmini gördüm, üzerinde bir de kurşun deliği vardı. Sanırım bulamadıkları için öfkelendiler. Ya da "bulursak kurşunlarız" demek istediler.
Sonra seni ve iki gazeteciyi daha tutukladılar.
Sen artık içerdeydin. Ben de dışarı çıkmaya karar verdim.
Şimdi başka bir ülkedeyim ve başka bir ülkenin insanlarına yazıyorum. "İçerde" ve "dışarda" onlara bize anlattığı şeyi anlatmıyor.
İzin verirsen bir parantez açayım ve onlar için bir açıklamada bulunayım. (Türkçede "içerde" aynı zamanda "cezaevinde" anlamında, "dışarda" sözü de "yurt dışı" anlamında kullanılır.)
Sevgili Aslı ne yazık ki "dışarda" olmanın en büyük zorluğu bu dilsizlik hali. Kelimelerle oynayamamak, sadece senin ülkene ait olan sözcükleri anlatmak zorunda kalmak, duygularını yeterince aktaramamak. .. Bizim gibi yazı yazanlar için ne kadar zor bir bilsen. Bu "dil" mevzuunu başka bir zaman daha uzun konuşuruz seninle.
"Zor" dedim ya, inan ki her zorluk yaşadığımda senin yaşadığın zorluklar geldi aklıma. Sana karşı sorumlu hissettim sanırım kendimi. Gazetede yazmak istediğinde gazete yönetimiyle seni ben tanıştırmıştım.
Ama biz o gazetede yazmasak, o gazeteye destek olmasak sen Aslı, ben Filiz olmazdık. Bizi biz yapan hayata bakışımız ve hayatı yorumlamamızdır esasında.
Ben uzun, zorlu, yorucu bir yolculukla "dışarı" çıkarken, sen "içerde" hastalıklarınla ve esaretle boğuşuyordun.
Ben dışarda elimde bir bavulla, evimden, sevdiklerimden uzakta, her an Türkiye'de olanları izlemeye çalışırken, sen de aynı hasretle koğuşunuza alınan bir ya da iki gazeteden bilgi edinmeye çalışıyordun.
Zaten cezaevinde olmasan da, onca gazete, televizyon, radyo, haber ajansı, internet sitesi kapatılmışken nereden bilgi alacaktın ki?
Galiba "dışarda" olmanın en iyi yanı bu. Bilgiye sansürsüz ulaşabiliyorsun.
Geçenlerde Merkel Erdoğan'la görüşmek üzere Türkiye'ye geldi. İfade özgürlüğünün ve muhalefetin öneminden söz etti ve muhalefet partileriyle de görüştü. Alman basını Merkel'i bu kez daha cesur bulmuş. Yorumlar öyle. Türkiye basını ise Erdoğan'ın "İslamcı terör" ifadesinden duyduğu rahatsızlığı öne çıkardı. Cesaret, Merkel, AB... Bu konuları da daha sonra konuşacağız.
Biliyor musun, o günden sonra ilk kez yazı yazıyorum. Hayatımda ilk kez yazmaya bu kadar ara verdim. Yazı yazmak ve sana yazmak iyi geldi. Umarım bu mektubumu okursun. Telefon konuşmalarımızdan yeni bir "örgütsel faaliyet" çıkarmasınlar diye, seni arayamıyorum. Güzel günlerde, özgür bir ülkede yeniden buluşmak ve sımsıkı sarılmak dileğiyle...
5 Kommentare verfügbar
andromeda
am 14.02.2017Die "Armenien-Resolution" des deutschen Bundestages .
Nachdem Frankreich ,
das ist der , - u.a. auch der einzige laizistische europäische -, Staat der einen Bombenanschlag auf das Greenpeace-Schiff "Rainbow Warrior" , mit einem Toten , in…